Evlilikte Doğru Eş Nasıl Seçilir
İnsan sosyal bir varlık olduğu için, yaşadığı olumlu ve olumsuz
tecrübeler, kendi hayatında etkili olduğu gibi içinde yaşadığı
toplum üzerinde de etkili olabilmektedir.
Bu bağlamda ülkemizde de her geçen gün daha da artan boşanmalar,
sadece tarafları ruhen yaralamakla kalmıyor, toplumun evlilik
algısını da yaralıyor. Beklenmedik bir anda nişanların bozulması,
hatta davetiyesi basılmış düğünlerin iptal edilmesi, adayların
evlilik cesaretlerini kırarken, evliliğe niyetlenen gençlerin de
tedirginliğini artırıyor. Aklıselim, yerini duygusallığa bırakıyor.
Bazı sorunların sürekli tekrarlanması, daha fazla insana zarar
vermesi, yaşanan her sorunun klişe yaklaşımlara mahkûm olmasıdır.
Evliliği boşanmayla sona eren, nişanı bozan ve düğünü iptal
edenlere sorduğumuzda, cevaplar genelde, "yanlış tanımışım",
"yeterince tanıyamamışım" gibi cümlelerle başlar. Yani temel sorun,
karşı tarafı yeterince tanı(ya)mamadır. İsabetli bir evlilik kararı
vermek için yeterince tanımak gerekir. Adayın kendi anlatımlarının
yanında, dolaylı yollardan ailesi, arkadaşları, yaşadığı ortamlar,
yakinen tanıyanların görüşlerini öğrenmek, aday hakkında daha net
bir fotoğraf ortaya koyacaktır.
Tanıma, daha adayı görmeden başlar!
Düşünmeyi, sağlıklı karar vermeyi engelleyen klişelerden kurtulmak
lazım. Bazıları evliliği, mantık ve duygu evliliği diye ikiye
ayırır. Ne mantıksız ne de duygusuz evlilik huzur verir. Evlilik,
mantık ve duyguyla kendini bulur. Adayların birbiri hakkında
yeterli bilgi sahibi olması "mantıkî çerçeve"yi netleştirir. Bu
"mantıki çerçeveye" göre görüşmeye veya görüşmemeye karar verir.
Görüşürse, "mantıkî çerçeve"de duygu arar.
Yeterince tanımadan, "mantıkî çerçeve" netleşmeden yapılan
görüşmelerde, adaylar, kendi aralarındaki bilgi alışverişini
yeterli görüp, kendilerini duyguların akışına bırakır ve duygu
üstüne mantık giydirmeye çalışırlar. Öyle ya da böyle bir mantıkî
çerçeve oluşur ama bu, hayalî gerçeklerden meydana gelir. İlk
görüşmenin kısa tutulmasının sebebi de, görüşme süresince mantıkî
çerçeveye dikkat edilmesi, sık sık güncellenmesi içindir.
Evlenilecek adayı belirleme ve görüşme sürecinde, kişinin
arkadaşları ve ailesiyle hareket etmesi tanıma için çok önemlidir.
Eş adayını kendisi tanıyan adaylar, görüşme süreçleri zaten gizli
olduğu için, ne arkadaşlarından ne de ailelerinden tanıma konusunda
yardım alamazlar. Flörtle evlenenlerin daha sorunlu olmasının
sebebi işte bu; birbirini yeterince tanımamalarıdır! Yeterince
tanımanın önündeki engelleri kaldırmak için şunlara dikkat
edin:
Hayal (kurgu) âleminde yaşamak: Popüler kültürün model kız/erkek
için tasarladığı kurgular, gençlerin kendilerine özgü hayallerini
elinden alıp, bu kurgulara mahkûm etti. Yapılması gereken,
zihindeki kurgulardan kurtulup, özel bir insan olan eş adayını
tanımaya çalışmaktır.
Mükemmeliyetçilik: Eş adayında en ufak bir kusuru dahi
kabullenemeyecek olan kişi, bir kusurla karşılaşma korkusundan,
tanımaktan kaçar. Oysa insan için mükemmellik yoktur, eksik ve
kusurlarını fark edip giderme yolunda olmak (mükemmele giden yol)
vardır. Mükemmele giden yolda olmak için, mükemmeliyetçilik
takıntısından kurtulup, hayata bütün olarak bakıp, insanı kusur ve
sevaplarıyla ele almak gerekir.
Fazla tanımaya gerek duymamak: Modern insan bireysel düşündüğü
için, eş adayının ailesini bile tanımaya gerek duymayabiliyor,
"ailesiyle mi yaşayacağım" diyor. Oysa insan, evet bir eşle
evlenir, ama o evlilik, onu bir başka ailenin içine, akraba
çevresine dahil eder. Boşanmalarda eşlerin ailelerinin tahrik,
baskı veya yönlendirmelerinin ne kadar tesirli olduğu bilinen bir
gerçektir.
Acelecilik/Sabırsızlık: Hayırlı işleri vesvese ve fitneye kurban
etmemek için bekletmemek lazım. Fakat bir işe hak ettiği değer
verilmez, yapılması gerekenler zamanında yapılmazsa, sonuç olumsuz
veya kusurlu olur. Bu süreçte sabretmek, hareketsiz beklemek değil,
eş adayına ait yeterli bilgiye ulaşma gayretidir.
Topu aracılara atmak: Bir aracı vasıtasıyla tanışan kişi, çok değer
verdiği bir arkadaşı/büyüğüne olan güveninden, "o tavsiye ettiyse
tamam" diyerek tanımayı es geçebiliyor. Oysa aracıların sorumluluğu
sadece aracılık, ama evlenecek kişinin sorumluluğu ise bir ömrü
kapsadığı için, evlenecek kadar tanımak da onun görevidir.
Birilerine dayanma ihtiyacı: Birtakım sorunlar yaşayan ve hayatı
tek başına götüremediği için evlenmek isteyen kişi, bulduğunu
kaçırmamak için, yeterince tanımayı atlayıp hemen karar
verebiliyor. Evlenip sakinleştiğinde farkına varıyor, yanlış karar
verdiğinin. Böyle kişilerin ilk yapmaları gereken, bir an evvel
sorunları çözüp, kendi ayakları üzerinde durur seviyeye
gelmeleridir.
Çevre baskısı: Fikirlerini, kararlarını henüz cesurca savunamayan
kişiler, başkalarının etkisinde kalır, farklı bir şey söylemeye,
istemeye çekinirler. Fakat usulüne uygun olarak, adayı tanımak
kişinin hakkıdır ve vazifesidir.
İstişaresizlik: İstişarede, sorunları çözme, kapalı kapıları açma
ve bereket vardır. Kendi başına hareket etmede ise çözümsüzlük,
tıkanıp kalmak vardır. Eş adayı hakkında yeterli bilgi almak için
neler yapmak gerekir? Bilgileri nasıl değerlendirmeli? gibi
konularda fikir alışverişinde bulunulan biri olmalıdır.
Medyanın evliliğe hak ettiği değeri vermemesi: Anlık karar verip
evlenmelerin, anlık karar verip ayrılmaların ön planda olduğu,
fakat evliliğin huzur bahşettiği ailelerin, evliliğin öneminin geri
planda tutulduğu günümüzde eş adayları olumsuz etki altında
kalıyor. Evlilik süreçlerini doğal yaşayamıyorlar.
evlilik evlenecek mantıki karar verip anlık karar evliliğe doğru doğru eş nasıl seçilir
İLLERE GÖRE ÜYELERİMİZ
© Copyright | CiddiArkadaslikSitesi.com