Ciddi Arkadaşlıklar
Bizler gördük ki insanlar en kolay şekilde birbirleriyle arkadaş olarak iletişim kurabiliyorlar. İlişkilerde güven önemli. İnsanlar tanımadıkları kimselere güvenmiyorlar. Güvenmedikleriyle de yakınlaşmıyorlar. Ama ciddi arkadaşlık farklı gibi. Karşınızdakine fazla güven duymanız gerekmiyor sanki. Hepimizin güvendiği ya da güvenmediği arkadaşları var. Beğenmediğimiz zaman bırakıp gidiyoruz. Çocukluktan beri arkadaşımız olan kaç kişi var şu an yanımızda?
ciddi arkadaşlık bizi yormuyor. Bir kere her şeyden önce çok kolay arkadaş olabiliyor ve ayrılıyoruz. Aslında arkadaşlığın en güzel yanı bu. Ömür boyu ciddi arkadaşlık tıpkı evlilik gibi insanı yorar ve bıktırır. Bu nedenle eskiyen, soğuyan, yön değiştiren ve heyecanını kaybeden ciddi arkadaşlıkların sonlandırılarak yeni kimselerle arkadaş olmak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bazen aynı dünyada sürekli yaşamak bile sıkıcı olabiliyor.
Toplumsal hayatımızda sosyal ilişkilerle ilgili yanlış bilinen bir şey var. İsteniyor ki ciddi arkadaşlık vs ömür boyu sürsün. Yani ömür boyu birbirlerinden ayrılmayanlar iyi arkadaş oluyorlarmış. Ama yaşayanlar bilirler ki bir ilişkide önemli olan ilişkinin süresi değil kalitesidir. Ömür boyu ciddi arkadaşlık olmaz. Bence tarihte de örneği yoktur.
ciddi arkadaşlıkla karıştırılan dostluk aslında birinin gücüne sığınma, güvenmeye çalışma. Oysa güven çalışarak elde edilmiyor; ya vardır, ya da yok. En kötüsü dostluk bizleri ağır sorumluluk altına sokuyor. Dostunuz için canınızı vermeniz bile gerekebilir ki bu hiç sağlıklı bir durum değil. Sağlıklı bir ilişkide insanlar sizden veremeyeceğiniz şeyleri istememeli. Bir insandan canı istenemez. Bu nedenle dostluk sakat bir ilişkidir.
Bu yazıyı eğlence olsun diye yazmadığımızı, ciddi bir toplumsal sorunu ortaya koymak istediğimizi herkes bilmeli. Sağlıklı bir toplum bireylerin birbirleriyle olan sağlıklı ilişkilerinin sonucu oluşur. ciddi arkadaşlık, evlilik de dâhil en sağlıklı sosyal ilişki ve iletişim kurma şeklidir.
Ülkemizde insanların arkadaşlığı konusunda inanç ve törelerden de kaynaklanan bir kısıtlama var. Kadınla erkeği yan yana getirebilmek, konuşturmak, oturup kalkmalarını sağlamak için inanılması güç ama bazı ortamlarda onları evlendirmeniz gerekiyor. Evli olmayan kadınla erkeğin yan yana gelmeleri mümkün değil. Kadın yabancı bir erkeğe yol bile soramıyor. Onları evlendirdiğinizde ise bu sefer daha kötü bir durumla karşılaşıyorsunuz. Erkek nispeten serbest olmakla birlikte kadının tüm özgürlüğü kayboluyor. Kocasının dışında hiçbir erkeğe selam bile veremiyor.
Bugün gençler evlenmiyorlar. Hele de okumuş olanlar. Bunun nedenleri her ne kadar tahsil ve ekonomik zorluklar olsa da gençler evlendikleri zaman özgürlüklerini kaybedeceklerini düşünüyorlar. Bugün evli erkeklerin büyük bir kısmı eşlerinin özellikle erkeklerle ciddi arkadaşlık kurmasını kabul etmiyor. Ama kızlar da okumuş. Hepsi de modern kültür ve düşünce sahibi. Evlenmeden önce gençliklerinde bir sürü kız ve erkek arkadaşları olmuş. Fakat yüzüğü taktıklarında erkeklerle görüşüp konuşamayacaklar. Bu nedenle özellikle okumuş kızlar evlilik taraftarı değil. Evliliği ilkel bir müessese olarak görüyorlar. Ya da illa da evleneceklerse modern görüşlü insanları seçiyorlar.
Ama aslında modernim diyen bu gençlerde de sorun var. Her konuda modernler ama bu konuda değil. Anlamsız saçma bir kıskançlık da buna katkıda bulunuyor tabii ki. Evli kadınların erkek arkadaş konusu kırmızı nokta olarak ortada duruyor. Türkiye’de eşinin erkek veya kadın herkesle arkadaş olabileceğini söyleyen insan sayısı yok denecek kadar az.
İhanetten korkuluyor. Oysa kadın kimseyle konuşmasa, evinden dışarı çıkmasa bile bir yolunu bulup ihanet edebilir. Sırf bu nedenle evli kadınların sosyal hayatları yok. Evlenen kadınların sosyal hayatı bitiyor. Sadece kocasının elini tutabiliyor ve çocuk yapıyor.
Toplumumuzun önemli bir kısmı sosyal ilişkilerde arkadaşlığı onaylıyor. Herkesle evlenip karı koca olamayacağınıza göre sosyal mutluluğunuz için uygun kişilerle arkadaş olmalısınız. Yalnız yaşayamazsınız. Yobaz kocanız ve ilkel toplum nedeniyle kalın perdelerin arkasında yaşıyor olmanız arızi bir durum. Sakat bir anlayış yani. Bir kısım insanların bağnazlıkları ve yine bir kısmının da çekinceleri olmakla birlikte ciddi arkadaşlık toplumun bütün katmanlarınca normal karşılanıyor. O halde sağlıklı bir toplum yapısı için arkadaşlığın geliştirilmesi gerekir.
Biliyorum ki çoğunuzun eşleri yakınları başkalarıyla arkadaş olmanıza engel oluyorlar. Kadınla erkek arkadaş olamaz diyorlar. Hele de kadın evliyse asla diyorlar. Siz toplumdan, mahallenizden çekiniyorsunuz. Köyde oturuyorsunuz ama ciddi arkadaşlık modern şehirlerde olur diyorsunuz. Bunların hepsi de aptalca şeyler! Sizi kocanız veya babanız mı yarattı? Erkeklerden niye bu kadar korkuyorsunuz? Erkekler bu âlemin kralı değiller. Alırım meşe odununu elime, hepsini evire çevire döverim?
Dostunuz, akrabanız ve tanıdığınız kimseler arkadaşınız değildir. Görüşüp konuşmadan ciddi arkadaşlık olmaz. MSN arkadaşlığı çoğu toplumsal hayattan dışlanmış, izole edilmiş insanların çaresiz bir şekilde kalın siyah perdeleri yırtıp okyanusa açılma çabalarıdır. Yani böyle bir ciddi arkadaşlık şekli yoktur. İnsan görmediği kişiyle nasıl muhabbet eder?

ciddi arkadaşlık sağlıklı bir bu nedenle arkadaşlık ömür boyu ya da erkek arkadaş